Stres ve Kanser Riskini Anlama
Stres seviyeleri artıyor ve kanserli kişi sayısının 2030 yılına kadar üçte bir oranında artarak dört milyona ulaşması bekleniyor. Bu artış karşısında, bazı kanser uzmanları stresin vücut üzerindeki etkilerini inceliyor ve iki faktör arasında bağlantı olabileceğine inanıyor.
Brighton Üniversitesi’nden Profesör Melanie Flint, “Stres hormonlarının kanserin hem oluşmasına hem de yayılmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum. Doğrudan bir neden değil, ancak önemli bir faktör.” diyor.
Bazı çalışmalar da bu fikri destekliyor. Finlandiya’da yapılan bir araştırma, yakınlarını kaybeden kadınlarda meme kanseri riskinin arttığını ortaya koymuştur. İşyeri stresinin ise erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda ise daha az belirgin olsa da meme kanseri riskiyle ilişkili olduğu bulunmuştur.
Ancak stres ile kanser arasında net bir neden-sonuç ilişkisi kurmak zor. Profesör Trevor Graham, “Stres, sigara içmek, aşırı alkol tüketimi, hareketsizlik ve sağlıksız beslenme gibi diğer kanser risk faktörleriyle de bağlantılıdır” diye belirtiyor. “Bu nedenle, stresin etkisini diğer faktörlerden ayırmak zordur.”
Flint, “Stres, kortizol hormonunun salınmasına neden olur. Kortizol, hücrelerdeki reseptörlere bağlanarak iltihaplanma gibi süreçleri düzenler. Ayrıca bağışıklık sistemini baskılayabilir.”
Laboratuvar çalışmaları, stresin hücrelere zarar verdiğini ve kansere dönüşebilecek değişimlere yol açtığını göstermiştir. Ancak Graham, stresin modellenmesinin zor olduğunu ve laboratuvar bulgularının insanlarda ne olup bittiğinin tam bir resmini vermeyebileceğini belirtiyor.
Öte yandan, uzmanlar stresin kanser yayılmasında rol oynayabileceğine dair kanıtların güçlü olduğunu kabul ediyor. Ancak stres ile kanser arasında kesin bir neden-sonuç ilişkisi olmadığını unutmamak önemlidir.