Climate Central ve World Weather Attribution adlı uluslararası araştırma ağları tarafından hazırlanan rapora göre; küresel sıcaklık 2 derecenin üstünde artacak.. Araştırmacılar, Paris İklim Anlaşması’nın yürürlüğe girdiği son on yılda sera gazı emisyonlarını sınırlamaya yönelik çabaların felaketin boyutunu ciddi ölçüde azalttığını belirtiyor. Eğer bu önlemler alınmasaydı, dünya her yıl 114 gün daha fazla aşırı sıcakla karşılaşacaktı.
Rapor, “süper sıcak” günlerin sayısındaki artışı iki farklı senaryoda inceledi. Ülkeler mevcut taahhütlerini yerine getirirse, küresel sıcaklık 2100 yılına kadar sanayi öncesi döneme kıyasla 2,6°C artacak. Bu durumda bugüne göre 57 ek aşırı sıcak gün yaşanacak. Paris Anlaşması hiç yapılmamış olsaydı, sıcaklık 4°C artacak ve bu sayı iki katına çıkacaktı.
Raporda yer alan bilim insanı Kristina Dahl, “İklim değişikliği nedeniyle acı ve kayıp yaşanacak ama 4°C yerine 2,6°C ısınma farkı bile umut verici bir gelişme” dedi.
Araştırmaya göre, 2015’ten bu yana dünya ortalama 11 ek süper sıcak gün yaşadı. Imperial College London’dan Friederike Otto, “Etkilenen insan sayısı on binlerle değil, milyonlarla ifade edilecek,” diyerek uyarıda bulundu. Sıcak dalgalarının her yıl binlercecan aldığı hatırlatılırken, 2023 yazında Güney Avrupa’yı vuran sıcakların artık yüzde 70 daha olası hale geldiği belirtildi. Mevcut emisyon oranları devam ederse, yüzyıl sonunda benzer dalgalar 3°C daha sıcak olacak.
Bilim insanları, 2100 yılına kadar tehlikeli sıcak günlerin dağılımında büyük bir adaletsizlik yaşanacağını vurguluyor. Örneğin Panama, yılda 149 ek süper sıcak gün görecek. Solomon Adaları, Samoa ve Endonezya gibi ada ülkeleri de listenin üst sıralarında yer alıyor.
Dünyadaki on ada ülkesi, atmosferdeki sera gazlarının yalnızca yüzde 1’inden sorumlu olmalarına rağmen, ek sıcak günlerin yüzde 13’ünü yaşayacak. Buna karşın, küresel karbondioksitin yüzde 42’sinden sorumlu olan ABD, Çin ve Hindistan, yılda yalnızca 23 ila 30 ek sıcak gün yaşayacak.
Kanadalı iklim bilimci Andrew Weaver, bu tabloyu “Küresel ısınma, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki uçurumu daha da derinleştiriyor. Bu, yeni bir jeopolitik istikrarsızlık tohumudur” sözleriyle değerlendirdi.
Potsdam İklim Enstitüsü Direktörü Johan Rockström ise, “Artık 4 derecelik ısınma yolunda olmamamız sevindirici ama 2,6 derecelik artış bile milyarlarca insan için yıkıcı bir gelecek anlamına geliyor” diyerek uyardı. Bilim insanlarına göre, insanlık felaketi durduramadı ancak sadece yavaşlatabildi.