NASA duyurdu: 2083’e kadar bizimle

NASA duyurdu: 2083’e kadar bizimle
Yayınlama: 22.10.2025
0
A+
A-

Hawaii’deki Pan-STARRS gözlemevindeki uzmanlar, geçtiğimiz ay bu gökcisminin varlığını duyurdu. Yapılan gözlemler, 2025 PN7’nin aslında Güneş etrafında Dünya ile benzer bir yörüngede dönen bir asteroit olduğunu gösteriyor. 1960’lardan beri bu yörüngede hareket eden asteroidin, Dünya’nın yörüngesini ‘takip ettiği’ belirtiliyor.

Yalnızca 19 metre çapında olan 2025 PN7, şimdiye kadar tespit edilen altı ‘mini ay’dan en küçüğü ve en kararsızı. Çıplak gözle görülmesi mümkün olmayan bu gökcismi, yalnızca güçlü teleskoplarla izlenebiliyor.

2083 YILINA KADAR KALACAK

Her ne kadar Dünya etrafında dönüyor gibi görünse de 2025 PN7, gezegenimize kütleçekimsel olarak bağlı değil. Uzmanlara göre bu cisim zamanla yörüngesinden saparak Güneş Sistemi’nde yoluna devam edecek. Ancak bu “geçici arkadaşlık” 2083 yılına kadar sürecek.

Bu tür mini aylar bilim dünyası tarafından ilk kez 1991 yılında keşfedildi. O dönemde “1991 VG” isimli cisim bazı kişiler tarafından uzaylı bir sondaj aracı olarak yorumlansa da bugün bu tür nesnelerin doğal yapılar olduğu kabul ediliyor. Araştırmacılar, bu tür cisimlerin Dünya–Ay sisteminin Güneş çevresindeki yörüngesini paylaşan ikinci bir asteroit kuşağının parçası olduğunu ifade ediyor.

Bilim insanlarına göre 2025 PN7, Dünya’ya 4,5 milyon km ile 59 milyon km arasında değişen mesafelerde yaklaşıp uzaklaşıyor. Bu özelliğiyle, gezegenimizle senkronize hareket eden “Arjuna” kategorisine ait özel gök cisimlerinden biri.

Mini ayların dışında Dünya zaman zaman “mini–aylar” (minimoon) ile de çevrelenebiliyor. Bunlar, kısa süreliğine Dünya’nın yörüngesinde dönen geçici uydular. Şimdiye dek sadece dört tane keşfedildi ve hiçbiri hâlen gezegenimizin yörüngesinde bulunmuyor.

Bilim insanları, bu küçük uyduların kökeni hakkında kesin bir bilgiye sahip değil. Ay’dan kopan parçalar, asteroit çarpışmaları veya daha büyük yapıların kırılmasıyla oluşmuş olabilecekleri düşünülüyor. The Planetary Society’ye göre, bu tür nesnelerin yapısını incelemek, hem Güneş Sistemi’ndeki geçmişi hem de gelecekteki göktaşı tehditlerini anlamak açısından büyük önem taşıyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.