Yapılan araştırmaya göre ortalama bir yetişkinin günlük sıvı ihtiyacı yaklaşık 1,5 litre olarak belirlendi. Bu sonuç, yıllardır tekrarlanan 2 ila 2,5 litre önerisinin birçok kişi için fazla olabileceği ortaya çıktı.
Bilim insanları, özellikle masa başı çalışan, serin bölgelerde yaşayan veya fazla hareket etmeyen kişilerin daha az suya ihtiyaç duyabileceğini, buna karşın sıcak havada çalışan ya da düzenli spor yapan bireylerde bu ihtiyacın katlanarak artabileceği vurgulandı.
Uzmanlar, su tüketiminde en güvenilir ölçütün susama hissi olduğunu hatırlatıyor. Vücudun verdiği doğal sinyallere kulak vermek gerektiğini belirten uzmanlar, “Susamıyorsanız zorla su içmeyin. Ama ağız kuruluğu, koyu renkli idrar ve ani yorgunluk gibi belirtiler vücudun suya ihtiyaç duyduğunu gösterir” uyarısında bulunuyor.
Düzenli spor yapan veya ağır işlerde çalışan bireylerin yalnızca su içmekle yetinmemesi gerektiği belirtiliyor. Terleme ile birlikte kaybedilen sodyum, potasyum ve magnezyum gibi minerallerin de yerine konulması gerektiği ifade ediliyor.
Su az içildiği kadar, gereğinden fazla içildiğinde de sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Uzmanlara göre aşırı su tüketimi şu tehlikeleri beraberinde getiriyor:
Hiponatremi: Fazla su kandaki sodyumu seyreltir, hücreler şişer. Beyin hücrelerindeki şişme hayati risk oluşturur.
Böbrek yükü: Böbrekler saatte 1 litreden fazla suyu süzemez. Bu kapasitenin aşılması uzun vadede böbrek sorunlarına yol açabilir.
Beyin ödemi: Aşırı sıvı beyin dokusunda ödem yapabilir, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı ve hatta komaya neden olabilir.
Kalp-damar sorunları: Fazla sıvı, kalbin pompalaması gereken hacmi artırır. Kalp yetmezliği ve tansiyon problemi olanlar için risklidir.
Mineral dengesizliği: Elektrolitlerin seyrelmesi kas krampları, ritim bozukluğu ve halsizlik yapabilir.
Sindirim problemleri: Mide asidinin seyrelmesi hazımsızlık ve sindirim sorunlarına yol açabilir.
Uyku bozukluğu: Gece fazla su içmek sık idrara çıkmaya ve uyku bölünmelerine neden olur.