Bakan Kurum: Körfez’de yaşanan, tam anlamıyla büyük bir çevre felaketi

Başlık: İzmir Körfezi’nin Kurtarılması İçin Bakanlıktan Açıklamalar

Giriş:
Sevgili vatandaşlar, bugün anlamlı bir günde İzmir’deyiz. Kurtuluş Haftası’nda, Körfezimizin geleceğini görüşmek için buradayız.

Sorunun Kökeni:
Son zamanlarda Körfezimiz, balık ölümleri, kötü koku ve görüntülerle gündeme geldi. Bakanlık olarak incelemeler yaptık ve üzücü bir gerçekle karşılaştık. Denizdeki atıksu kaynaklı amonyak miktarı, normalin 50 katı fazla. Ayrıca oksijen seviyesi de son derece düşük.

Karadan Gelen Kirlilik:
Körfezimiz, karadan gelen kirlilik nedeniyle can çekişiyor. Evsel ve endüstriyel atıklar arıtılmadan denize karıştırılıyor. Bu, balık ölümlerine ve insan sağlığını tehdit ediyor. Körfeze dökülen derelerin durumu da içler acısı. Organik kirlilik açısından tarihin en kötü seviyelerindeler.

Büyük Kanal Projesi ve Atıksu Tesisleri:
Körfezi temizlemek için yapılan Büyük Kanal Projesi, yağmur suyu ve kanalizasyon şebekesini birleştirdiği için kirliliğin artmasına yol açıyor. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinin verimli çalışmaması da ayrı bir sorun. Bakanlık olarak tesisi defalarca uyardık ve ceza verdik, ancak sorun devam ediyor. Tesisin kapasitesi yetersiz ve gelen atık su arıtılmadan Körfeze dökülüyor.

Sorumlular:
Bu çevre felaketinin sorumluları, Körfez için hiçbir adım atmayanlar ve suçlarını gizlemeye çalışanlardır. Ayrıca yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını ayıramayan, atıksu tesislerini çalıştıramayan ve dereleri ıslah edemeyen belediyeler de suçludur.

Hükümetin Çözümü:
Bakanlık olarak sorumluları izliyor ve denetliyoruz. Bilim insanları, belediyelere kirlilikle mücadele için yol haritaları verecek. Belediyelerin bu adımları atıp atmadığını takip edeceğiz ve gerekirse harekete geçeceğiz.

Sonuç:
İzmir Körfezi, kaderine terk edilemez. Bakanlık olarak, her adımını takip edeceğiz ve Körfezimizin kurtarılması için elimizden geleni yapacağız.