Kozmetik Dermatoloji Dergisi’nde (2024) yayımlanan araştırmaya göre, yulaf ezmesinin günlük tüketimi cilt elastikiyetinin yüzde 40 oranında daha hızlı kaybolmasına neden oluyor. Bilim insanları, yulafın içerdiği fitik asidin çinko ve kolajeni bağlayarak ciltteki yaşlanma sürecini hızlandırdığını belirtti. Aynı zamanda bu etki, göz altı torbalarının oluşumuna da katkı sağlıyor.
Uzmanlar, yulafın zararlarını azaltmak için fermente edilmesini öneriyor. Yulafın kefir içinde bir gece bekletilmesi veya C vitamini açısından zengin meyvelerle birlikte tüketilmesi, fitik asidin etkisini azaltıyor. Askorbik asit, fitatları nötralize ederek cildin daha genç ve canlı görünmesine yardımcı oluyor.
Fermente yulaf tüketen kişilerde göz altı morluklarının azaldığı ve cilt dokusunun daha pürüzsüz hale geldiği de gözlemlendi.
Uzmanlar, cilt sağlığını korumak isteyenlerin yulaf yerine karabuğday gibi diğer tahıllara yönelmesini tavsiye ediyor. Skin Pharmacology and Physiology (2023) dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, karabuğday tüketen kişilerin cilt neminde yüzde 30’a varan artış tespit edildi.
Karabuğdayın içeriğinde yer alan rutin maddesi, kılcal damarları güçlendiriyor ve ciltte kızarıklık ya da kuperoz oluşumunu önlüyor.
Beslenme uzmanı Camilla Gray, tam tahıllı ve yavaş pişirilen gevreklerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu ürünler, fitik asidi parçalayan doğal enzimler içeriyor. Ayrıca şeker eklemek yerine stevia veya tarçın kullanmanın daha sağlıklı bir alternatif olduğu belirtiliyor.