Doğanın en zeki ‘hırsızı’… Yediği avın yeteneklerini çalıyor

Doğanın en zeki ‘hırsızı’… Yediği avın yeteneklerini çalıyor
Yayınlama: 08.08.2025
1
A+
A-

Doğa, bilim insanlarını hayrete düşüren evrimsel mekanizmalarla dolu. Harvard Üniversitesi’nden yeni bir çalışma, bu şaşırtıcı örneklerden birini ayrıntılarıyla ele alıyor.

“Kıvırcık marul” olarak bilinen Elysia crispata adlı deniz salyangozu, yediği avın yeteneklerini adeta çalıp kendi yaşamında kullanabiliyor.

Bu deniz salyangozu, yosunlarla beslenirken, yosunların güneş enerjisini besine dönüştüren kloroplastlarını sindirmez. Aksine, bu kloroplastları özenle ayırıp, vücudundaki özel keseler olan kleptozomlarda depolar.

Sonrasında bu “çalınmış” kloroplastları derisinin yüzeyine taşır ve tıpkı bir bitki gibi güneş ışığını yakalamalarını sağlar. Böylece, fotosentez yoluyla kendi enerjisini (ATP) üretebilir. Bu durum, uzun süre besin bulamasa bile hayatta kalmasını mümkün kılar.

Simbiyotik bir ilişki

Araştırmalar, salyangoz ile çaldığı kloroplastlar arasında simbiyotik bir ilişki olduğunu gösteriyor. Salangoz, kloroplastlara neredeyse bir yıl süren güvenli bir yaşam alanı sunarken, kloroplastlar da ona sürekli besin üretir. Ancak, salyangoz uzun süre aç kalırsa, bu kloroplastları son besin kaynağı olarak sindirir.

Bu hayatta kalma stratejisi, Elysia crispata’yı gezegenimizin en ilginç canlılarından biri yapıyor.

Elysia crispata’nın bu yeteneği, bilim dünyası için büyük önem taşıyor. Çünkü bu durum, milyonlarca yıl önce gerçekleşen ve karmaşık yaşam formlarının ortaya çıkmasını sağlayan endosimbiyoz teorisinin canlı bir örneği. Tıpkı bu salyangozun kloroplastları “çalması” gibi, ilkel organizmaların da enerji üreten mitokondrileri avlarından “çalıp” kendi hücrelerinin bir parçası haline getirdikleri düşünülüyor.

Bu “güneş enerjili” deniz salyangozu, sadece sıra dışı bir canlı değil, aynı zamanda hayatın temel evrimsel süreçlerini anlamak için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.