Günde sadece 30 dakika yapın: Vücudu yeniliyor

Yeni araştırmalar, her gün sadece 30 dakika daha az oturmanın vücudun enerji dengesini değiştirebileceğini ortaya koydu. Uzmanlara göre bu küçük fark, metabolizmayı hızlandırıyor, yağ yakımını artırıyor ve doğal bir enerji artışı sağlıyor.

Bilim insanları, oturma süresinin kısaltılmasının vücudun hem yağ hem de karbonhidratları yakıt olarak kullanma becerisini geliştirdiğini belirtiyor. Bu da “metabolik esneklik” olarak adlandırılan, vücudun enerji kaynaklarını ihtiyaçlara göre değiştirme yeteneğini güçlendiriyor. Uzmanlara göre, bu esnekliğin azalması kan şekeri dengesizlikleri, insülin direnci, kilo artışı ve hatta kalp-damar hastalıkları riskini artırabiliyor. Ancak oturma süresini yalnızca 30 dakika azaltmak bile bu süreci tersine çevirebiliyor.

TELEFONLA KONUŞURKEN AYAĞA KALKMAK BİLE YETİYOR 

Finlandiya’daki Turku Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, günde 30–60 dakika daha az oturan kişilerin, hareketsiz kalanlara göre çok daha iyi metabolik sonuçlar gösterdiği belirlendi.

Araştırmanın yazarı Dr. Taru Garthwaite, şu ifadeleri kullandı:

“Günlük küçük hareketler, örneğin telefon görüşmesini ayakta yapmak veya kısa yürüyüşler eklemek metabolik sağlığı gözle görülür biçimde destekleyebilir.”

Altı ay süren araştırmada, sadece oturma süresini azaltan kişilerde bile yağ yakımı ve enerji dönüşümü anlamlı şekilde iyileşti.

“SONUÇLAR ÇOK CESARET VERİCİ”

Uzmanlar, hareketsiz bir yaşam tarzının uzun vadede diyabet ve kalp hastalığı riskini artırdığını hatırlatıyor. Ancak her gün yarım saat daha az oturmak, bu riskleri azaltmada etkili bir adım olabilir. Dr. Garthwaite, “Küçük değişiklikler bile büyük fark yaratabilir. Özellikle fazla kilosu olan veya masa başında uzun saatler geçiren kişiler için bu sonuçlar cesaret verici” dedi.

DAHA ÇOK HAREKET EDİN 

Uzmanlar, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği gibi haftada en az 2,5 saat orta yoğunlukta aktivite yapılması gerektiğini hatırlatıyor fakat buna ek olarak, gün içinde oturma süresini azaltmak, hem enerjiyi artırıyor hem de vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getiriyor.