Son zamanlarda sabaha karşı aniden uyananların sayısında artış olduğu gözlemleniyor. Uzmanlar, bunun hem biyolojik faktörlerden hem de yaşam tarzı seçimlerine bağlı nedenlerden kaynaklanabileceğini belirtiyor.
Yapılan araştırmalar, uykuya daldıktan yaklaşık dört beş saat sonra derin uyku sürecinin azaldığını gösteriyor. Bu nedenle, akşam 21.00-23.00 saatleri arasında uykuya dalan kişilerin gece 02.00-04.00 saatleri arasında uyanma olasılıklarının daha yüksek olduğu ifade ediliyor.
Magnezyum eksikliğinin gece uykusunu olumsuz etkilediği biliniyor. Kasların gevşemesine yardımcı olan bu mineral, uyku düzenini sağlayan nörotransmiterlerin işleyişinde de önemli rol oynuyor.
Beslenme alışkanlıklarının uyku kalitesini doğrudan etkilediği vurgulanıyor. Kafein, ağır yemekler, alkol ve şeker tüketimi uykuyu bozarken, rafine karbonhidrat oranı yüksek besinler kan şekerinde dalgalanmalara neden olarak gece uyanmalarını tetikliyor.
The Sleep Charity yetkilileri, gece yarısı açlık hissetmesek bile doğru besinleri tüketmenin önemini vurguluyor. Karbonhidrat veya şeker ağırlıklı gıdalar yerine; haşlanmış yumurta, süzme peynir, kabak çekirdeği, ıspanak, bitter çikolata, kaju, tavuk veya hindi gibi protein ve magnezyum açısından zengin besinler tercih edilmeli deniliyor.
Uyku öncesinde telefon ve tablet gibi elektronik cihazların kullanımından uzak durulması gerekiyor. Bu cihazların yaydığı mavi ışık, melatonin üretimini baskılayarak uykuya dalmayı zorlaştırıyor.