Yetersiz uyku yalnızca göz altındaki koyu halkalarla kalmaz, aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilir.
Uzun süreli uyku eksikliği, kalp krizi, felç ve hatta kanser veya diyabet gibi hastalıkların riskini artırabilir. Uykuya dalmakta veya uyku kalitesini sürdürmekte zorluk çeken kişiler, kardiyovasküler hastalıklarla karşılaşma riskinin diğerlerine göre %30 daha yüksek olduğunu bilmeli.
Sürekli yorgunluk ve halsizlik ayrıca depresyon ve bunama gibi zihinsel sağlık sorunlarının da habercisi olabilir. Bu tür sağlık sorunları ek stres yaratmanın yanı sıra genel yaşam kalitesini de ciddi şekilde etkileyebilir.
Tagesanzeiger’deki bir habere göre kişisel mutluluk düzeyinin uykuyla önemli bir bağlantısı olduğu görülüyor. Uyku süresi konusunda bireysel farklılıklar olsa da, daha kısa süre uyuyan ülkelerde mutluluk seviyelerinin daha düşük olduğu kaydedilmiştir. Bununla birlikte, çok uzun süre uyumak ya da aşırı sık uyumak da sağlıksız olabilse de, doğru dengeyi bulmak daha yüksek bir yaşam kalitesi ve mutluluk için çok önemlidir. Bu bulgular, uyku süresinin sadece dinlenme değil, genel sağlık ve mutluluk için de belirleyici bir faktör olduğunu gösteriyor.
2023 yılında yapılan 52 ülke analizinde uyku süresi ile kişisel mutluluk arasında güçlü bir ilişki olduğu ortaya çıktı. En uzun uyku süresine sahip ülkelerden biri olan Finlandiya, ortalama 7 saat 45 dakika uyku süresiyle en yüksek öznel mutluluk puanını aldı. Buna karşılık, en düşük mutluluk seviyesi Mısır, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerde, 6,5 ile 7 saat arasındaki uyku süresiyle ilişkilendiriliyor.
İsviçre ise, ortalama 7 saat 30 dakikalık uyku süresiyle Finlandiya’ya yakın bir seviyede yer alıyor ve yüksek mutluluk oranlarını sürdürüyor. Bu analiz, uyku süresinin mutluluk üzerindeki önemli etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Uyku ve mutluluk, siyasi ve ekonomik faktörlerle de güçlü bir şekilde ilişkilidir. Düşük veya orta gelirli ülkelerde insanlar, daha yüksek gelirli ülkelere göre genellikle daha kısa uyurlar. Ancak araştırmalar, hükümetin kalitesinin, iyi uyku ve yüksek mutluluğun en önemli belirleyicisi olduğunu gösteriyor. İşleyen anayasal devlet, istikrarlı ekonomi ve artan refah gibi faktörler, insanların daha iyi uyumasını ve kendilerini daha mutlu hissetmesini sağlar. Az stresli bir yaşam, daha sağlıklı uyku düzenleriyle bağlantılıdır. İsveç ve Danimarka, bu bağlantıyı gösteren örnekler arasında yer alıyor. Bununla birlikte, daha uzun uykunun bölge sakinlerini mutlu edip etmediği ya da mutlu bir ülkenin geç uyanan insanlara sahip olup olmadığı veya belki de her ikisinin birden etkili olup olmadığı konusu hala net değil.
Araştırmalar, ülkelerin vatandaşları için iyi uyku koşulları yaratmalarını tavsiye ediyor. Bu, daha az çalışma saati, iş ve özel yaşam arasında daha net bir denge kurulması ve okulların sabah saatlerinde daha geç başlaması gibi önlemleri içeriyor. Ancak, daha iyi uyku sadece devlet politikalarıyla sağlanmaz; bireyler de uyku kalitesini desteklemek için kendi adımlarını atabilir. Düzenli uyku alışkanlıkları oluşturmak, ekran sürelerini kısıtlamak ve rahatlatıcı bir gece rutini oluşturmak, herkesin daha sağlıklı bir uyku deneyimi yaşamasına yardımcı olabilir.